21 Mayıs 2009 Perşembe

A.KADİR USLU ARAMIZDA !...


Denizli Tavas Kızılcabölük Belediye Başkanlığını karikatürist ağabeyimiz, A.Kadir Uslu yapmaktadır. Kendisinin birbirinden güzel karikatürleri '' www.aku20.com '' sitesinde görülebilir. Kendisine buradan kocaman selam ve sevgilerimizi yolluyor, yürekten başarılar diliyoruz. O güzel çizgilerinden bir tanesini, kendisinin iznini de alarak blogumuzda yayınlıyoruz.

5 Mayıs 2009 Salı

HAKAN KÖKSAL'DAN MESAJ VAR !...


Mizah Yazarı Kardeşimiz Hakan Köksal ''http://harbicimizah.blogspot.com/ '' 'ın yayına başlaması üzerine, bizi onore eden çok güzel bir mesaj yazdı...Sevgili Hakan'ın mesajını yayınlıyor, kendisine uzun, sağlıklı , mutlukluklarla dolu bir yaşam diliyoruz. Sevgili Hakan'ın daha nice güzel yazılar yazacağına inancımız tam. O yazacak, bizler okuyacağız...
'' Sevgili İbrahim, Yeni açtığın bloğun Harbici Mizah Türk mizah dünyasına hayırlı uğurlu olsun. Ömrü uzun, "tık"ı bol olsun.Mizahın bu yeni micrasında özgürce akabilmen dileğiyle...
Sevgiler,
Hakan Köksal ''

4 Mayıs 2009 Pazartesi

MİZAH ADINA BENİM DE SÖYLEYECEKLERİM VAR !...


MİZAH ADINA BENİM DE SÖYLEYECEKLERİM VAR !...

Ben İbrahim Ormancı. Yaklaşık çeyrek asırdır mizah dünyasının içindeyim. Mayıs'ta yayın yaşamına başlayan ŞARLO DERGİSİ'nin kadrosundayım. ŞARLO emeği ön plana çıkaran bir dergi. Öte yanda bu blogun hemen altında '' DELİKANLI KARDEŞİMİZ ÇAĞRI CEBECİ ! ... '' blogu çıktı. Şimdi hemen bazıları diyecek, sen hem ŞARLO'da yazıyorsun, hem de ÇAFÇAF'ta çizen ÇAĞRI CEBECİ için bir güzelleme yapıyorsun. Sen opurtunist misin ? Herkese mavi boncuk veriyorsun ''. Bu sorulara yanıt vermek için bu blogu yazdım. Olananaklı olsa da , ŞARLO ile birlikte ÇAFÇAF'ta da yazarım. Bundan hiç gocunmam ve çelişki de görmem. Çünkü mizahın dili ortaktır....

Yıllar önce, İzmir'de İslami duarlılığa sahip bir dergide yazıyordum. Hatta aynı dergide Sadık Pala'da vardı. O zaman Leman Dergisi'nde olan Vedat Özdemiroğlu '' Sen Leman misyonundasın. Orada nasıl yazıyorsun ? '' diye bana telefonda fırça atmaya kalkmıştı.

Elbette, Vedat Özdemiroğlu Leman'a her yazdığı için parasını alıyordu. Sırça köşkten ahkam kesmek serbest nasıl olsa.Oysa ben, 25 yıldır mizahın içindeyim. Hiç yazdıklarımdan ücret almadım. Dahası mizah dergilerini izlemek ve yazılarımı yollamak için cebimden para ödüyorum.Benim için nerede yazdığım değil, nasıl yazdığım önemli. Ben şu kesim mizah yapamaz, bu kesim mizah yapamaz şeklinde etiketlendirmelere karşıyım. Bu ülkede solcusu da mizah yapar, sağcısı da, dindarı da.... Yeter ki, öncelik kendi görüşlerini sloganlaştırmak değil, iyi mizah yapmak, insanları güldürmek olmalı. Önemli olan mizahçıların birliği, dayanışması... Önemli olan mizahçının şu ya da bu görüşten olması değil... İnsan olması. Bir yerlere kapaklanıpta, yazacak-çizecek yer bulamayan mizahçı kardeşlerine üzülmeyen mizahçı, solcu olsa kaç yazar, sağcı olsa kaç yazar ? Hani Mevlana ne güzel demiş '' Nice insanlar gördüm üzerinde elbisesi yok. Nic elbiseler gördüm içinde insan yok ''. Sen istediğin kadar yazıp çizdiğin derginde emekten bahset. Yazacak-çizecek mizahçı kardeşlerin umruna bile gelmiyorsa ne yazar değil mi ?.

Derya Sayın, Leman Dergisindeyken keyfi yerindeydi. Leman'dan kovulunca Facebook'tan bana mesaj atıyor... '' Leman beni kovdu '' diye dert yanıyor. Hatta Hürriyet Gazetesi hiç unutmuyorum, bayramda Lemancıların kotardığı L-Manyak Ekini vermişti. Derya Sayın, Leman'dan kovuldu ya...Facebook'ta Leman'ı bu konuda eleştiren bir kampanya başlatmış. Güler misin, ağlar mısın ? Öncelikle, mizahın geniş kitlelere ulaştığı için mutlu ol değil mi ? Kendisi, Leman'dan kovulmasaydı, paşa paşa Hürriyet'in o bayram ekinde çizerdi.

Zaten kendisine mesaj attım... '' Derya fevri davranıyorsun. Sen Leman'da iken, çizecek yazacak yer bulamıyan mizahçılar için ne yaptın ? '' diye... Anında, beni Facebook'ta arkadaş listesinden silip, üstüne üstlük engelledi. Oysa, Derya zamanında, benim pek çok duvar yazımı karikatür olarak çizmiş bir insandır. Hemen eleştirdim diye, bunca yıllık arkadaşıyla köprüleri yıkmak Derya Sayın'ın tavrı...

Bir keresinde Fatih Solmaz bir dergi çıkartmıştı. Sanırım adı FOS'tu ya da BİBER..Ben de yazılar yolluyordum. Derginin kadrosundaydım. Yazdıklarımdan para da almıyordum. Aksine, bayiden pek çok dergi satın alıp, çevreme dağıtıyordum. O zamanlar internet yoktu. Yazılarımı alıcı ödemeli kargo ile yolluyordum... Ne oldu biliyor musunuz ? Dergi kapanmış. Son yolladığım gönderiyi kabul etmemişler. Bana geri gelmiş. Bir de, İzmir-Bornova'da kargo şirketine gidip, yolladığım kargonun parasını ödedim... Yemin ediyorum, parasında-pulunda değilim. Ama yapılan tavır bana çok koydu.

Yani Sevgili Arkadaşlarım; Siz bakamayın sırça köşklerden ahkam kesenlere.. Karikatürlerinde, emekten, haktan, hukuktan bahsedip te, emek hırsızlığı yapan, en yakın arkadaşlarını en ufak bir çıkar için satan, çok insan gördüm...Mizahçı dediğin kişilikli, vefalı ve dürüst olmalı !...

Bu konu daha çok su götürür... Umarım sırası geldikçe konuşuruz. Kimseden çekinecek halim yok ki !... Ve coşkuyu be İbrahim... '' Bütün mizahçılar kardeştir ''.. İtirazı olan var mı?

İBRAHİM ORMANCI

DELİKANLI KARDEŞİMİZ ÇAĞRI CEBECİ !...


Mizah dünyasında çeyrek asırdır varım. Mizah dünyasında ne yazık ki vefa yoktur...Çağrı Cebeci ise bence bir istisnadır. Mizah dünyasında kişiliğiyle örnek olan Çağrı Cebeci kardeşimizden bahsetmemek olmazdı. Onun Mustafa Taşçı ile röportajında bir soruya verdiği cevabı burada yayınlıyoruz...Çağrı'nın sözlerine katılıyoruz. Mizah evrensel olmalı. Şu kesim mizah yapamaz, bu kesim mizah yapamaz diye bir şey yok... Ülkemizde mizahın çağlar öncesinden gelen bir geçmişi vardır. Sözü Çağrı'ya bırakalım...

'' Bunu diyenlere gülüyoruz biz. İlhamı onlardan alıyoruz zaten. Bu tür cümleler kuran arkadaşlar bu işin tekeli olmaya çalışıyorlar Türkiye’de. Mizahı belli bir kesime mal edip o şekilde sürdürmek istiyorlar. Bu ülkede vatanına, milletine, dinine bağlı mizahçılar da var. Mizah evrensel bir şeydir. Bunu farklı algılayanlara, bir yere çekmek isteyenlere de hepten karşıyız. Derneğimizin amaçları arasında bu da var. Maalesef Türk mizahı yıllar boyunca bu sıkıntıyı yaşadı ve hâlâ yaşıyor. Hepimiz Nasrettin Hoca’nın torunlarıyız. Tarihimize baktığımızda yaşanmış çok mizah olayları var. Hele Osmanlı nüktelerini bir anlatsam şaşar kalırsınız. Hatta yeri gelmişken anlatayım bir tanesini.
Bir ecnebi mahfilde Osmanlı İmparatorluğu’nun hâlâ sağlam olduğundan bahsediliyordu. Fuat Paşa şöyle teyit etti: “Evet, muhakkak ki sağlamdır. Çünkü siz dışarıdan, biz içeriden yıkmaya çalışıyoruz da gene dayanıyor.”
İşte ecdadımız böyle sağlam bir mizah anlayışına sahipti. Geçmişini bilmeyen, geleceğinin ne olacağını asla bilemez. Bize düşen geçmişten gelen bu güzel ve ahlâklı mizah anlayışını yaşatmak. Geçenlerde karikatürist bir arkadaş “Mizah sofuluğu kaldırmaz” diye bir açıklama yapmıştı. O arkadaşa biraz tarih okumasını ve geçmişi araştırmasını tavsiye ediyorum. Belki 2-3 şey öğrenir de ufku genişler. ''

3 Mayıs 2009 Pazar

V.Ö




V.Ö
Mizah dergilerinde
Bir mizahçı tanırım
Bugünlerde liberal geçinen
68 kuşağında ki abileri gibi
Reklamcı da sanırım...
***
Vatan,Millet,Sakaryaaaaa! ...
Sol gösterip,sağ vurmak bu olsa gerek...
Diji,diji,dijiii...
Ağır ol bakalım
Halkçı yazar çünkü...
Çarşı 'Vedat Özdemiroğlu'na karşı'

İbrahim Ormancı

DELİ DOLU DERGİSİ TAM BİR HAYAL KIRIKLIĞI !...


Bu sözleri yazmak bir mizahçı için çok güç. Öncelikle yeni bir mizah dergisine, sanmıyoruz ki, hiç bir mizahçı olumsuz bakabilsin. Ancak yayın yaşamına başlayan DELİ DOLU Dergisini fazlaca beğenmedik. Dergi Yayın Yönetmeni, Mehmet Duru'da, yeni bir E. Akbay vakası görüyoruz. Sanıyoruz ki, mizaha gönül verenler ne demek istediğimizi anlamıştır. Daha önce bize aynı vakayı yaşatan, Sait Zaimkeleş'in Şizofren'i nasıl çıkmaza soktuğunu anımsatmamıza gerek yoktur... Ayrıca, mizah dergilerini dolaşıp duran, en son Leman Dergisinden kovulan, Derya Sayın'a zaten tepkiliyiz. Derya Sayın, Leman'da iken sesini çıkarmıyordu. Taşralı mizahçıların sorunlarında duyarsızdı. Leman'dan kovulunca Leman'ı eleştirmeye başlaması trajiktir. '' Eğer ben çiziyorsam o dergi iyidir. Çizmiyorsam kötünün kötüsüdür '' yaklaşımı etik dışıdır.Leman Cihan Demirci ile de bu dergi yürümez.... Lümpen bir mizah anlayışı kimseye bir şey kazandırmaz... Haftalık mizah dergilerinden yine en iyisi LEMAN ve EKMEK'tir... Burada aylık ŞARLO'yu apayrı bir yere koyuyoruz. Çünkü onun kalitesi bambaşkadır. ( Aylık ÇAFÇAF Dergisine de haksızlık yapmayalım bu arada )

İBRAHİM ORMANCI KİMDİR ?

İBRAHİM ORMANCI KİMDİR

1968 Alaşehir doğumlu. İlk ve orta öğrenimini Alaşehir'de yaptı. Liseyi yatılı olarak Ankara'da okudu. 9 Eylül Üni. İzmir Meslek Yüksek Okulu Kooperatifçilik ve İktisat Fakültesi İktisat Mezunu. İlk yazısı 1986 yılında Cumhuriyet Dergi'de yayınlandı. Limon, Leman, Avni, Gırgır, Fırt, Şizofren, Fırfır, Boyoz, Penguen gibi hemen hemen son 20 yılda çıkan bütün mizah dergilerinde duvar yazıları yayınlandı. Ayrıca, Haşmet Babaoğlu, Erkin Usman, Erdal Bilallar, Hıncal Uluç, Burhan Ayeri, Şakir Süter, Ender Arol, Atilla Aşut, Yalçın Bayer, Tevfik Diker, Müjdat Gezen gibi isimlerin gazetelerdeki köşelerinde esprileri çıktı. Birgün ,Evrensel, Türkiye gibi gazetelerinin mizah sayfalarında yazıları yayınlandı. . İlk şiiri, Milliyet Sanat Dergisinde yayınlandı. Edebiyat Dergilerinde fazlaca şiirlerini yayınlatma olanağı bulamadığı için, Hürriyet Ege, Sabah, Posta, Kaçak Yayın, Gerçek Hayat gibi gazete ve dergilerde şiirleri çıktı. İnternet ortamında yayınlanan, Milliyet Sanat,, Uludağ Sözlük'te yazıları çıkmıştır. Evli ve 3.5 yaşında Enver Tuna isminde bir kımıl zararlısı çocuk sahibidir...